03 Haziran 2006

Üslubun getirdikleri...

Geçtiğimiz günlerde Linux Gezegeni'nde linkteki girdi yapıldı. Bu entry'nin hedefi ileriseviye'de yazan Emre Sevinç'ten ve onun blogundan başkası değildi. Bu, O'nun blog girdileri ile ilgili görüp duyduğum en sert tepkiydi.

Bu blog esasında egzotik programlama dilleri, teorilerin kullanım amaçları vb. konular için açılmış olsa da; haklı şekilde Emre Sevinç'in en sevdiği şeyi, LISP'i anlatıyor en çok. Her girdi, bir LISP konferansı ya da bir teorinin LISP ile uygulanmasına dair örnekler içeriyor. Bunda hiç bir yanlış yok. İnsan istediği dili sevebilir, istediği konuyu blogunda işleyebilir. Peki nedir bu tepkiyi ortaya çıkaran, insanların sabır limitlerinin ötesine geçen?

Doğruyu söylemek gerekirse Emre'nin (böyle dediğim için kızmayacağını umuyorum) blog'unu ben de okuyorum. İşlediği konu(lar/y)a merakım olsa da blogu çok rahat okuyabildiğim söylenemez. Emre'nin üslubu ve anlatım tarzı durumu bu hale getiren yegane şey maalesef...

(İki paragraf arası not: Benim blogumda 24 mart'ta yazılmış olan bu yazı da esasında Emre'nin Bilgi Üniversitesi CS-Discuss mailing listine attığı bir yazıya cevaben yazılmış, önce listeye gönderilmiş, daha sonra da buraya eklenmiştir. Yazıda, kendisini rencide etmemek adına hiç bir şekilde ne adını ne de ona ulaşılabilecek bir adresi vermemiştim.)

Evet ne demiştik? Anlatım tarzı, evet. Emre'nin anlatım tarzı'nın blogunu okunamaz ve sinir bozucu hale getirdiğinden bahsetmiştim. Peki nedir bu üslup, nasıl sinir bozucu olabiliyor?

Emre'nin sinir bozuculuğu LISP'i sevmesinden, Tekdüze bir blog olmasından, bir caz parçasını LISP ile bağlayabilmesinden gelmiyor. Bu sinir bozuculuk, "ben biliyorum, ben söylüyorum ve evet, sizi eziyorum" havasından kaynaklanıyor. Emre bunu istemiyor olabilir ama; maalesef bu şekilde yazıyor. Blogunda her zaman ulu programlama dili LISP ve minik ve ezik köleleri diğer programlama dilleri var.

Emre'ye göre her şey LISP de bitiyor. Bütün programlama dilleri LISP den türetilme, LISP uğraşılırsa en hızlı, gurusu olunursa bütün dünyanın anahtarı... Bazı insanlar "LISP-aware" programlama ortamlarında 15dk içinde web server yazıyorlar ama ufak bir sorun var. Kodu siz değil bilgisayar yazıyor, ve LISP syntaxı yüzünden okunamaz bir şekilde yazıyor. Arkada çalışan kod ise Apache. Yeni bir şey yok yani.

İnsanları ve beni delirten şey de bu işte. Birileri diğer programlama dilleri ile ülkeyi, dünyayı değiştirıyor (Pardus); Emre ise burada diğer insanların yaptıklarını ve başkarının bulduklarını anlatıp, savunuculuğunu yapıyor. O da lazım ama; bu şekilde değil.

Ben şahsen Emre'nin LISP'te bugün blogunda kendi yaptığı şeyleri, kendi özgün düşncelerini (kişisel "kıssadan hisse" ve "bir yıl içinde ben bunları öğreneceğim" lerini değil) ve kendi üretimlerini görmek; "X, Y dilinide bu şeklde yapılırken; bu X, LISP'te Z şekilde daha rahat ve daha hızlı yazılabiliyor ya da, LISP bu konuda yetersiz bence siz bunu Y de yazmaya devam edin." tarzı şeyler okumak, kendi yaptıklarını görmek istiyorum (Ayrıca araya sıkıştırmak istiyorum, bir şeyin diğerinden kötü olması çok doğaldır. Benim yeni projem T|Storm'un ilk versiyonu, konvansiyonel sıkıştırma algoritmalarına göre ancak %35-40 efektif ama; olsun, ilk üreten biziz, geliştirip açacak olan da. Sonra başkaları geliştirecek belki?).

Son söz olarak söylemek istediğim şey Emre: Biraz daha objektif, daha hoş görülü, daha uysal ve esnek yazılar yazman. En iyi programlama dili, amacına o anda en çok hizmet edenlerin arasında senin en sevdiğindir ama maalesef, bir C++, bir LISP tek başına bütün dünyayı ele geçiremiyor...

İyi günler.

Hiç yorum yok: